Kısa bir özet:
hayat & kariyer
Tolga Eğilmezel’in yazılım mühendisliği hikayesi alışıldık bir yol izlemedi. Almanya’nın Nürnberg şehrinde doğan Tolga, anaokulunu bitirdikten sonra ailesi Türkiye’ye taşındı. Lisede, sistemin dışına itildiği bir dönemin ardından, gençlik yıllarını bir metal müzik mağazasında çalışarak geçirdi. Güçlü riff’lerin ve ham enerjinin ortasında, müziğe olan sevgisini sürdürdü. O sırada babasının ona aldığı bilgisayar, ekranın arkasındaki dünyaya dair beklenmedik bir merakı ateşledi. Teknolojiye ilgisi gittikçe büyürken Bodrum’da, adı dışında pek bir şey bilmediği bir şehirde, bir web geliştirici pozisyonu için iş ilanına rastladı. Çok düşünmeden başvurdu. Şaşırtıcı bir şekilde, işi aldı ve bu beklenmedik fırsat, önümüzdeki 20 yılını şekillendirecek bir kariyerin başlangıcı oldu.
Tolga, web geliştirme dünyasını keşfettiği ilk andan itibaren bu alana tutkuyla bağlandı. Alanın sınırsız potansiyeli ve hızla değişen yapısı, onu sürekli yeni şeyler öğrenmeye teşvik etti. Kariyerinin başlarında, eski Front-End sistemleri ve monolithic Backend mimarileri gibi altyapılara sahip şirketlerde çalıştı. Backend kodlarını doğrudan yazmasa da ekipleri modern ve ölçeklenebilir yapılara yönlendirmede önemli bir rol oynadı; API ve bulut tabanlı çözümlerle iş akışlarını yeniden düşünmelerine yardımcı oldu. Zamanla kendini geliştiren Tolga, statik site geliştirmeden dinamik, kullanıcı odaklı platformlar oluşturmaya kadar birçok alanda uzmanlaştı. Teknik boşlukları kapatma ve farklı disiplinler arasında iş birliği sağlama becerisi, her zaman yenilikçi çözümler sunmasını ve şirketleri geleceğe hazırlamasını sağladı.
Tolga’nın yaklaşımının temel taşlarından biri, temiz, verimli ve sürdürülebilir kod yazmaktır. Ona göre sadelik ve netlik, sadece teknik idealler değil, sistemlerin sürekli yeniden yazılmaya gerek kalmadan evrimleşip gelişebilmesi için temel gerekliliklerdir. Temiz kod ilkelerinin güçlü bir savunucusu olan Tolga, yazdığı her satırın anlaşılabilir, test edilebilir ve ölçeklenebilir bir sisteme katkıda bulunmasını sağlar. Bunun yanı sıra, yazılım ekiplerinde bilgi paylaşım kültürünü geliştirmeye büyük önem verir. En iyi uygulamalar, mimari kararlar ve problem çözme stratejileri üzerine açık tartışmalar teşvik ederek, ekiplerin ortak hedefler üzerinde hizalanmasını ve kolektif uzmanlıklarını artırmasını sağlamıştır. Bu yaklaşım, sadece kod kalitesini artırmakla kalmaz, aynı zamanda geliştiricilerin birlikte büyüyüp yenilik yapabileceği iş birliğine dayalı bir ortam yaratır.
Tolga’nın iş birliği tutkusu, yazılım ekiplerinin ötesine geçer. Yazılım mühendisleri, tasarımcılar ve UX profesyonelleri arasındaki boşlukları kapatmaya yönelik atölye çalışmaları düzenlemiştir. Bu atölyeler, ortak bir dil konuşmayı ve ortak hedefler doğrultusunda çalışmayı teşvik eder. Teknik terimleri sadeleştirmek ya da tasarım bileşenlerinde uyum sağlamak gibi farklı perspektifleri anlamanın önemini vurgular. Tolga’nın atölyeleri, her departmanın projeye katkısını öne çıkararak iletişimi güçlendirmiş, ekip uyumunu artırmış ve yaratıcılığı teşvik etmiştir.
Seyahat, Tolga için her zaman bir ilham kaynağı olmuş; ona yeni kültürleri keşfetme ve bu kültürlerin farklı bakış açılarını hayatına katma fırsatı sunmuştur. Bu yolculuklar arasında, Hawaii’ye yaptığı bir seyahat, sıradan bir tatilden çok daha fazlası olmuştur—hayatını değiştiren bir dönüm noktası. Tolga ve eşi, sörf kültürüne dalarak özgürlük, uyum ve doğaya saygı üzerine kurulu bir yaşam tarzını keşfetti. Pasifik Okyanusu’nun sıcak sularında dalgalar yakalayıp aloha ruhunu kucaklamak, yalnızca dengeye bakış açılarını değil, yaşam ve kariyerlerindeki zorluklara yaklaşım biçimlerini de değiştirdi. Adanın kendine özgü çekimine kapılarak Hawaii’yi birçok kez ziyaret ettiler ve her ziyaret, adanın gelenekleri ve değerleriyle bağlarını derinleştirdi. Kültür, yavaşlamanın, bilinçli yaşamanın ve toprağa saygı göstermenin (mālama ‘āina) güzelliğini onlara öğretti. Hawaii, sadece bir destinasyon değil, hayatına yeni bir yön veren bir deneyimdi.
Ayrıca Tolga’yı heavy metal konserlerinde bulabilirsiniz. Eşiyle birlikte, çevrede düzenlenen rock/metal konserlerin, festivallerin müdavimi olmuşlardır. Heavy metal sahnesi, isyankar yaratıcılığı ve güçlü topluluk ruhuyla hayatlarına her zaman enerji katmıştır. Bu tutkuları, onları Palm Springs’te yıldızlar altında unutulmaz bir AC/DC konserine kadar götürmüştür. Tolga için heavy metal sadece bir müzik türü değil; özgürlüğü ve bireyselliği temsil eden, hayatına ilham veren bir yaşam tarzıdır.
Geleceğe bakarken, Tolga, teknolojinin kullanıcı deneyimlerini iyileştirmek, toplulukları güçlendirmek ve çevresel etkileri azaltmak gibi olumlu bir güç olabileceğine inanıyor. Yirmi yılı aşkın deneyimiyle, teknik uzmanlığını iş birliği ve yenilik tutkusuyla birleştirmek konusunda her zamankinden daha hevesli. Yazılım geliştirme, sürdürülebilirlik ve topluluk inşası arasındaki kesişimleri keşfetmeye devam ederken, Tolga’nın yolculuğu, büyümenin, tahmin edilmedik adımlarla başladığını ve yazılan her satır kodun bir fark yaratma potansiyeline sahip olduğunu hatırlatıyor.
Son güncelleme: